WBCSD
HazırlayanWBCSD

İklim Adaleti, biyoçeşitlilik ve bunların net sıfır hedefleriyle ilgisi

İklim adaleti, küresel adaleti içeren bir net sıfır geçiş çağrısında bulunuyor

İklim değişikliği, en olumsuz etkileri hangi toplulukların göreceği ve sera gazı konsantrasyonlarının artmasına en çok hangi toplulukların katkıda bulunduğu göz önüne alındığında, insanları adaletsiz bir şekilde farklı biçimlerde etkilemektedir. Küresel bir insani yardım kuruluşu olan Concern, iklim değişikliğinin merkezinde yer alan beş adaletsizliği aşağıdaki şekilde özetlemektedir:

  • Sorumluluk derecesi: İklim değişikliğinde en az sorumluluk taşıyanlar en çok zarar görecek olanlardır.

  • Düşük gelirli bölgeler üzerindeki etkisi: Doğal afetler meydana geldiğinde ilk olarak ve en kötü şekilde yoksul topluluklar etkilenmektedir. Düşük gelirli ülkeler iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelerdir.

  • İklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkma kapasitesinin olmaması: İklim değişikliği, bu etkilerle başa çıkmak için en az donanıma sahip olan en savunmasız ülkeler, topluluklar ve insanlar üzerinde orantısız bir etkiye sahiptir.

  • Nesiller arası etkiler: Genç nesiller bu sonuçlardan ebeveynleri ve büyükanne ve büyükbabalarından daha fazla zarar görecektir

  • Cinsiyet eşitsizliği: Pek çok ülkede kadınlar yalnızca gıda, su ve çocuk bakımından değil aynı zamanda bu unsurların kendi toplulukları içinde yönetilmesinden de sorumludur. Doğal afetler sırasında kadınların (ve çocukların) ölme olasılığı erkeklere göre daha yüksektir.

İklim adaleti, iklim değişikliğine verdiğimiz tepkinin yukarıda açıklanan adaletsizlikleri dikkate alması gerektiği anlamına gelmektedir. Şirketlerin iklim adaletini sağlamak için gerçekleştirebilecekleri eylemler arasında, tedarikçi topluluklarını desteklemek için tedarik zincirlerini değerlendirmek ve değiştirmek ve iklim adaleti konularında farkındalık yaratmak için çalışanlar veya müşterilerle etkileşim kurmak yer almaktadır.